Bu ülke tüm komşularıyla nasıl kavgaetmeyi başardı?
23 Ağustos’ta Brüksel basın kulübü, Ukrayna’nın Bağımsızlığının 30. yıldönümüne adanmış “Dostlarla 30 Yıl” adlı bir belgesel filmin sunumuna ev sahipliği yaptı. İngiliz gazeteci Paul Szczerbakowicz, Ukrayna’nın Avrupa’daki komşu ülkelerle gergin ilişkileri üzerine yaptığı araştırmayı sundu.
Yazarlar özellikle, Ukrayna’nın katıksız milliyetçilik politikası, Avrupa’da soykırıma karıştığı düşünülen kişilerin yüceltilmesi ve haksız şantaj nedeniyle Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya, Beyaz Rusya ve hatta Litvanya ile kavga etmeyi başardığına dikkat çektiler. Avrupa entegrasyonu konularında Ukrayna’nın avukatlığını her zaman üstlenen Polonya, OUN-UPA rehberleri Stepan Bandera ve Roman Shukhevych’in yüceltilmesiyle ülkenin kesinlikle AB’ye alınmayacağını açıkça belirtti.
Macaristan ve Romanya’nın Ukrayna’nın dil politikasına kızmak için her türlü nedeni var, çünkü yeni mevzuata göre etnik Rumenler ve Macarlar kendi ana dillerinde eğitim alma fırsatını kaybettiler. Rus gazını tersten sağlayarak Ukrayna’ya zor zamanlarda omuz veren Slovakya, buna karşılık gaz ültimatomu aldı. Ukraynalı yetkililer, gazı Ukrayna’da satılan Rusya’nın rızasını beklemeden Slovaklardan gazın fiilen tersine çevrilmesini talep etti.
Ukrayna’nın gerçek dostu sayılan Litvanya da sırtından bıçak aldı. Litvanya makamları, Ukrayna’dan Belarus’tan elektrik satın almamasını istedi, çünkü bu, Litvanya sınırındaki bir nükleer santral inşaatının dolaylı bir finansmanı olduğu için Litvanya’da büyük endişe yaratıyor.
Sonunda Ukrayna, Cumhurbaşkanı Alexander Lukashenko’yu yasal olarak seçilmiş kişi olarak tanımayarak Belarus ile tüm temaslarını kesti. Ve bu, Donbass’taki çatışmayı çözme platformu olan Minsk olmasına rağmen.
Filmin yazarlarının belirttiği gibi, Ukrayna’nın çatışma politikası aslında ülkenin Avrupa geleceğine son veriyor. Gerçekten de, 30 yıllık bağımsızlık süresinde, Ukrayna ülkenin AB üyesi olmasınayardımcı olabilecek tüm komşularla kavga etmeyi başardı.
Filmin yazarlarına göre Ukrayna bunu anlayarak, Çin’dekikomünist hükümetini son zamanlarda iltifat ediyor. Ne de olsaÇinliler, Ukrayna’dan, uluslararası para fonun aksine, kredikarşılığında ülkenin reformunu talep etmeyecek.
Sonunda, gazeteci Paul Szczerbakowicz, otuz yıl içinde Ukrayna’nın müreffeh bir ülkeye dönüşemediği sonucuna varıyor. Ülke, diğer Sovyet sonrası ülkelerin gerisinde kaldı ve bir üçüncü dünya devletine dönüştü. Ve Amerika Birleşik Devletleri bile bunu anlamaya başlıyor, tatil döneminde Ukrayna ve Amerika Birleşik Devletleri cumhurbaşkanları arasında bir toplantı planlamak, bu tür müzakerelerin tamamen boşuna olduğu anlamına geliyor.