Kurban: Takvaya ulaşma arzusu

Türkiye genelindeki camilerde irad edilen hutbede kurbanın; kulun, Rabbine yakınlaşma çabası, takvaya ulaşma arzusu, ilahi rahmete nail olma gayreti olduğuna dikkat çekildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kurban ibadetinin önemini anlatan bir hutbe hazırladı.

Türkiye genelinde “Kurban: Takvaya Ulaşma Arzusu” başlığıyla irad edilen hutbede, “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır…” ayet-i kerimesi ile “Âdemoğlu, kurban günlerinde, Allah için kurban kesmekten daha güzel bir amel işleyemez…” hadis-i şerifine atıfta bulunuldu.

Yaklaşan zilhicce ayının, hac ve kurban günleri gibi çok kıymetli vakitleri içinde barındıran müstesna bir ay olduğuna dikkat çekilen açıklamada, kurban ibadeti eda edilirken dikkat edilmesi gerekenler hatırlatıldı.

Hutbede şunlar kaydedildi:

“Kurban kurbiyettir; kulun Rabbine yakınlaşma çabasıdır, takvaya ulaşma arzusudur, ilahi rahmete nail olma gayretidir.

Kurban sadakattir; Cenâb-ı Hakk’ın rızasını herkesten ve her şeyden üstün tutmaktır.

Kurban teslimiyettir; müminin Allah yolunda malını ve canını seve seve feda edebileceğinin nişanesidir.

Kurban şükürdür; Rabbimizin verdiği sayısız nimetlerin kadr ü kıymetini bilmektir. Heva ve hevesin, hırs ve tamahın esiri olmamak, Allah’la aramızdaki bütün engelleri kaldırmaktır.

Her ibadette olduğu gibi kurban ibadetinde de belirli şartlar vardır. Akıllı, büluğ çağına ermiş, dini ölçülere göre zengin sayılan Müslümanlar Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’i örnek alarak kurban keserler. Kurban edilecek hayvan ise İslam’ın emrettiği küçük veya büyükbaş hayvanlardan biri olmalıdır. Kurbanın sağlıklı, organları tam ve besili olması hem ibadet açısından hem de sağlık bakımından önemlidir. Kurban edilecek hayvan, Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’in sünnetiyle tayin edilen yaş şartını taşımalıdır. Satıcının bu şartlara özenle riayet etmesi alıcının da gerekli araştırmayı yapması dini ve ahlaki bir sorumluluktur. Diğer yandan hayvan neslinin devamı için dişi hayvanlar tercih edilmemelidir.

Kurban ibadeti, kurbanlık hayvanın belli günlerde ve kurban niyetiyle usulüne uygun olarak kesilmesiyle eda edilir. Kurbanlık hayvan kesilmeksizin bedelini infak etmek suretiyle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Bu gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Kurban her şeyden önce bir ibadettir, et alım satımı değildir. Dolayısıyla kurban ibadetini adeta belli kiloda et satışına indirgeyen uygulamalar bu ibadetin maksadı ve ruhuyla bağdaşmaz. Kesimden önce her bir kurbanlık hayvan ve hissedarları muhakkak belirlenmelidir. Önceden vaat edilen kiloyu tamamlamak amacıyla farklı kurbanların etlerini birbirine karıştırmak asla caiz değildir.

Kurban aynı zamanda kardeşlik şuurunu pekiştirmek, yardımlaşma ve dayanışma bilincini geliştirmektir. Müminler arasında gönül köprüleri kurmak, ülkemizde ihtiyaç sahiplerine ve dünyanın her köşesindeki mazlum ve mağdurlara umut ışığı olmaktır. Kurbanlarımızdan bize asıl kalan yiyip tükettiklerimiz değil, paylaşıp ikram ettiklerimizdir. Nitekim bir defasında Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), kestiği hayvandan geriye ne kaldığını sorunca Hazreti Âişe validemiz, “sadece bir kürek kemiği kaldı” diye cevap vermişti. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştu: ‘Desene, kürek kemiğinin dışında hepsi bize kaldı.”

Kurban ibadetini yerine getirmenin en güzel şekli, kişinin kurbanını alma, kesme ve dağıtma gibi her aşamasıyla bizzat ilgilenerek ibadet şuurunu bütün benliğiyle hissetmesidir. Bununla birlikte güvenilir kişi veya kurumlar aracılığıyla yani vekâlet yoluyla da bu ibadet eda edilebilir.”

İLKHA

Bu Haberi Paylaşın