Akciğer kanseri, dünyada en sık görülen ve en ölümcül kanser türleri arasında yer alıyor. Prof. Dr. Özkan Demirhan, akciğer kanserinin mikroskopik inceleme ile iki gruba ayrıldığını belirterek, “Küçük hücreli akciğer kanseri daha küçük ve düz yapılı hücrelerden oluşur. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri ise daha büyük hücrelerle seyreder. Buradaki temel fark saldırganlık düzeyidir. Küçük hücreli akciğer kanseri daha hızlı yayılır ve erken metastaz yapar.” dedi.
Belirtiler Benzer ancak Küçük Hücreli Akciğer Kanseri Daha Erken Semptom Verir
Her iki kanser türünde de nefes darlığı, göğüs ağrısı, kanlı balgam (Hemoptizi), nefes darlığı, kemik ağrıları ve hormonal bozuklukların (Paraneoplastik sendrom) görülebildiğini söyleyen Prof. Dr. Demirhan, küçük hücreli akciğer kanserinin genelde santral dediğimiz akciğerin hilus bölgesinde yerleşir bu nedenle belirtilerini (yani semptomlarını) daha erken gösterebildiğini vurguladı.
Takip Süreci Daha Yakın Olmalı
Hastalığın hem hasta hem de yakınları için zorlu bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. Demirhan, küçük hücreli akciğer kanserinde daha sıkı takip gerektiğinin altını çizdi. Demirhan, “Bu hastalarda klinik bozulma daha hızlı geliştiği için onkolog, cerrah ve radyoterapi uzmanlarının hastayı daha yakın gözlemlemesi gerekir.” Şeklinde konuştu.
Hangi Yaş ve Cinsiyette Daha Fazla Görülüyor?
Küçük hücreli akciğer kanserinin toplam akciğer kanserlerinin yüzde 15-20’sini oluşturduğunu, daha çok ileri yaşlarda ve erkeklerde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Demirhan, küçük hücreli dışı akciğer kanserinin ise yüzde 80-85 oranında görüldüğünü belirtti.
Özkan Demirhan, “Bu tip genç yaşlarda da karşımıza çıkabiliyor. Erkek ve kadınlarda görülme oranı giderek eşitleniyor. En sık rastlanan alt tipler ise adenokanser, skuamöz hücreli kanser ve büyük hücreli kanserdir” diye konuştu.
Cerrahi Şansı Neden Düşük?
Küçük hücreli akciğer kanserinde cerrahinin çoğunlukla mümkün olmadığını dile getiren Demirhan, “Hastalığın erken evrede yakalanması çok nadirdir. Çoğunlukla sınırlı hastalık veya metastatik hastalık şeklinde karşımıza çıkar. Bu nedenle çoğu hastada cerrahi şansı daha azdır, tedavi kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi ile sürdürülür” ifadelerini kullandı.
Sigara En Büyük Risk Faktörü
Akciğer kanserlerinin yüzde 90’ından fazlasının tütün ve tütün ürünleriyle ilişkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demirhan, “Özellikle küçük hücreli akciğer kanseri doğrudan sigarayla bağlantılıdır. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde ise sigaranın yanında, genetik yatkınlık, radon gazı, asbest ve çevresel faktörler de rol oynar” dedi.
News
