17 Eylül 2025 Çarşamba
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen NTV özel yayınında Yağız Şenkal’ın sorularını yanıtladı.
Bayraktar şunları kaydetti:
TEKNOFEST
“Bu yıl muazzam bir hazırlık var. Gerçekten de enfes diyebileceğimiz bir alan oluşturuldu. İstanbul’da iki yılda bir düzenlediğimiz için neredeyse iki kat hazırlık yapıldı. Çepeçevre, teknolojinin her alanında adeta büyülü bir diyar gibi dizayn edildi Teknofest. Artık son saatlerdeyiz; yarın milletimizle buluşacak.
Teknofest’in misyonu, öğrenilmiş çaresizliği yıkmaktı. Tam bağımsız ve müreffeh olabilmemiz için yüksek teknoloji geliştirmemiz gerekiyor. Teknolojiyi sadece tüketen değil, tasarlayıp geliştiren ve üreten bir ülke olmamız şart. En büyük başarı, gençlerimize ve topluma “Ben de yapabilirim, hatta en iyisini yapabilirim” duygusunu aşılamak oldu. Savunma sanayimiz dünyada adından bahsettiren başarılara imza attı; bu ivme yüksek teknoloji ve diğer sivil alanlara da yayıldı. Teknofest ekosisteminde yarışıp takımlarını kuran, yıllarca çalışıp sonra girişime ve şirkete dönüşen gençlerimiz var; bunların dünyaya damga vuracak şirketler haline geleceğine inanıyoruz.
Milli eserlerimizin, özellikle milli savunma sanayimizin son 20 yıldaki başarısı Teknofest’in ana kurucu unsuru oldu. Ülkemizin mühendislerinin geliştirdiği eserleri gençlere sergilemek, “Sen de yapabilirsin” duygusunu aşılamak açısından kritikti. Sadece yabancı uçakların sergilenmesiyle bu duygu oluşmazdı. Teknofest’in mottosu: Bir çocuk gelsin, bir uçağa dokunsun; belki ileride ülkemizin uzay programını geliştirecek o çocuk olacak. Bir Kızılelma’yı görmek, duygu geçişkenliğini çok artırıyor; çocuk, kendi milletinden tasarlayanı ve harekâtta görev yapanı görüyor.
Atatürk Havalimanı’nda uçuşlar devam ediyor. Bu duygu geçişkenliği en iyi milli eserlerle sağlanıyor ve her yıl katlanarak büyüyor. 2007’de elde atılan mini İHA yapıyorduk. Bayraktar TB2’nin geliştirilmesi 2010’larda başladı, 2014’te envantere girdi. İlk Teknofest 2018’de yapıldı. O dönemde TUSAŞ’ın Anka’sı, TÜBİTAK’ın mühimmatları, Roketsan ve ASELSAN’ın geliştirdiği eserler öne çıkıyordu; “milli teknoloji hamlesi” ruhu bu eserlerle aşılandı. Bugün o ruh dalga dalga yayıldı; Teknofest yurt dışında da düzenlendi ve 96 ülkeden katılım var.
“TEKNOFEST BİR ÖZGÜVEN DEVRİMİDİR”
Teknofest, bir teknoloji festivali olmanın ötesinde bir özgüven devrimidir. Tüm topluma öğrenilmiş çaresizliği yıkan, kültürel altyapıyı dönüştüren bir paradigma değişimidir. Ülkemizin bekası açısından kritik olan tam bağımsız ve müreffeh olmanın yolu yüksek teknolojiden geçer. Bu teknolojiyi geliştirecek olan makine değil, insandır; makine sadece araçtır. Yüksek teknoloji, binlerce sistem ve milyonlarca satır yazılımdan oluşur; ancak bunları yapan nitelikli insandır. Sadece teknik donanım yetmez; bunu kendi medeniyeti ve milleti için, vatan sevgisiyle yapmak gerekir. Teknofest’in hedefi de budur: Bunu yap; insanlığın ve milletinin faydasına, elinden gelenin en iyisini ortaya koy ve dünyada bir numara olmayı hedefle.
Bugün 1 milyon 200 bin öğrenci başvurdu; Teknofest, açık ara dünyadaki en büyük teknoloji yarışma platformudur. Tekil başvurular değil, takımlar halinde katılım söz konusudur. Dünyadaki büyük işler takımlarla yapılır; büyük teknoloji şirketleri de küçük takımlardan doğmuştur. Burada geleceğin teknolojilerine odaklanmış on binlerce, hatta yüz binlerce takımdan söz ediyoruz.
Bu gençler, insanlığın ve ülkemizin faydasına; ülkemizi tam bağımsız ve müreffeh kılmak için eserler geliştirecekler. Sadece savunma sanayinde değil, teknolojinin tüm alanlarında: biyoteknoloji ve inovasyondan mimari tasarıma, sanata; sağlıkta yapay zekâdan onkolojide kanser araştırmalarına kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütülecek.
NTV