Okullarda çocukların sağlığı için nelere dikkat edilmeli?

Okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerin salgına karşı korunabilmeleri için alınması gereken önlemlerle ilgili konuşan Doç. Dr. Alihan Oral, ailelere önemli uyarılarda bulundu.

Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda alınan önlemlerle birlikte 2021-2022 eğitim öğretim yılı başladı. Öğrencilerin çoğunluğunun özlemle beklediği okullarına kavuşması işin sevindirici tarafı olsa da gerek aileler gerekse öğrencilerin bir kısmı olabilecek olumsuz durumlara karşı tedirginliklerini koruyor.

Covid-19 salgınına karşı okullarda alınan önlemlerin yanı sıra ailelerin de çocukları için almaları gereken önlemler hakkında İLKHA muhabirine konuşan Doç. Dr. Alihan Oral, maske, mesafe ve hijyen kurallarını uyulmasının önemli olduğunu, çocukların birbirleriyle çok fazla içli dışlı olmamaları gerektiğini söyledi.

“Herkese aşı olmalarını öneriyorum”

Aşı olmayan ebeveynler, okul çalışanları ve servis görevlileri için PCR testi zorunluluğunun yerinde bir karar olduğunu söyleyen Oral, “Ben de aslında bu uygulamayı destekliyorum. Çünkü hastalıklar tarihine bakıldığında birçok hastalığın önüne aşı ile geçildi. Sağlık Bakanlığı da verileri açıklıyor. Tüm dünyaya bakıldığında hastaneye yatışla, yoğun bakım ve ölümlere bakıldığında çoğunun aşısız insanlar olduğu gibi bir gerçek var. Dolayısıyla böylesi bir durumda aşı olmamak çok da akıllıca değildir. Buradan sizin vasıtanızla herkesin aşı olmasını öneriyorum.” dedi.

Uzmanlar uyarıyor: Okullarda çocukların sağlığı için nelere dikkat edilmeli?
“Çocuklar okuldan eve geldiklerinde mutlaka elleri yüzleri yıkanmalı, hatta duş aldırılmalıdır”

Salgının başından bu yana hep aynı şeyi söylediklerini ve alınması gereken tedbirlerle ilgili değişen bir şeyin olmadığını belirten Oral, “Bu hastalık tamamen mesafeyle, yakın temasla geçiyor. Dolayısıyla maske, mesafe ve hijyen kurallarını unutmayalım. Çocukların çok fazla içli dışlı olmamalarını öneriyorum. Çocuklar okuldan eve geldiklerinde mutlaka elleri yüzleri yıkanmalı, hatta duş aldırılmalıdır. Onun dışında eğer çocukta ateş, halsizlik, öksürük, nefes darlığı gibi bir belirti varsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.” diye konuştu.

Salgının üstesinden ancak aşı ile gelinebileceğini vurgulayan Oral, “Aşı olmayı istemeyenler veya tercih etmeyenler PCR testi verecekler. Aslında sağlık bakanlığı bu kuralı aşı olmayanlar için getiriyor. Aşı olanlar hastalığı ağır geçirmiyorlar veya yoğun bakıma yatmıyorlar. Dolayısıyla böyle bir seçenek varken aşı olup PCR testi yaptırmaktan da kurtulabilirler.” şeklinde konuştu.

Aşılar Mu Varyantına karşı etkili mi?

Geçtiğimiz hafta DSÖ tarafından açıklanan ve aşılara dirençli olduğu belirtilen Mu Varyantı ile ilgili de konuşan Oral, son olarak şu ifadeleri kullandı:

“2 doz Sinovac aşı olanlara 3’üncü doz da öneriliyor. Ancak 2 doz Biontech ile ilgili Mu Varyantına karşı koruyup korumadığına ilişkin bir bilgi yok. Ancak gerek Delta Varyantı gerekse diğer varyantlar için 2 doz Biontech’in etkili olduğunu biliyoruz. Ancak zamanla, ileriki süreçte yapılacak çalışmalarla birlikte Mu Varyantı için 3’üncü doz yaptırmak gerekirse zaten sağlık bakanlığı bu konuda açıklama yapacak. Salgınlar genelde aşı ile veya doğal bağışıklıkla yenilir. Dolayısıyla sürecin nasıl işleyeceğini ön görmek çok zor. Virüs iyi yönde mutasyon göstereceği gibi kötü yönde de mutasyon geçirebilir. Eğer ülkemizin yüzde 70-80’ni aşılanırsa bu salgın daha rahat hayatımızdan çıkar.”

Bu Haberi Paylaşın