Migren türüne az rastlanılan bir hastalık sorunu değil. Kadınlarda ve erkeklerde görünme oranının ortalaması alındığında yüzde 10 civarında insanı etkiliyor. Bu sorun yüzünden çile çeken çok insan var. Çile çeken diyoruz, çünkü insanın hem yaşam kalitesini düşürüyor, hem yapmak istediklerinden alıkoyuyor, kimini işinden ayırıyor, kimini evinden, işinden ayırıyor, kimilerine intiharı bile düşündürtüyor. Bu söylemlerimiz çokta hayalci bir yaklaşım değil.
Sorunla mücadelede ise çaresiz değiliz. İlaç tedavileri günümüzde oldukça etkili. Botoks tedavileri ve belki de akapunturun tamamlayıcı tıp kapsamında yer alan etkileri ve yararları olabilir. Bunların dışında şimdi açıklayacağımız migren cerrahisi var. Migrenin cerrahisi olur mu? diye sorabilirsiniz.
Op. Dr. Çetin Duygu. Türkiye’de bu cerrahiyi uygulayan ilk isimlerden birisi.
Migren ameliyatı 2000’li yılların başlangıcında bulundu. Genelde tıpta ya da zor hastalıklarda yıllarca üzerinde çalışıldı. Ama sonunda başarıya ulaşıldı. Op. Dr. Çetin Duygu, bu ameliyatla ilgili söyleşisinde şunları kaydetti.
- Bu hastalıkta ana problem sinirlerin sıkışması. Sinirlerin sıkışmasına sebep birkaç neden var. Bunlardan bir tanesi kas yapıları. Yoğun bir şekilde sinirlerin etrafını sarıyor. Botoks tedavisi kaslara etkilidir. Bizde ameliyatlar kasları kalıcı olarak gevşetiyoruz. Ya da kas dışında damar yapıları sarmal oluşturmuş olabiliyor. Bu da genelde stresli insanlarda kalp atımları ne kadar artarsa, sanki orada bir zonklama varmışcasına dayanılmaz ağrılar yapabiliyor. Bu da bir sıkışma etkeni olabiliyor. Deri altı sinirlerin beyin dışı bölgesinde, yani deri altı bölgesinde sıkışma alanlarının gevşetilme işlemidir.
Migren’den kurtulmak mümkündür. Doğru tanı, doğru operasyonla migren kalıcı olarak tarihe karışabilmektedir.
Haber66 olarak sağlıklı günler dileriz.