Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Macron Fransa’nın başına beladır. Fransa çok çok tehlikeli bir dönemi yaşıyor. Temenni ederim ki Fransa bir an önce Macron’dan kurtulsun.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını kıldığı Ayasofya Camii’nin çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları şöyle;
Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısındaki sözleri
Şu anda Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan bir kişi olarak her şeyden önce eleştiri değil hakaret seviyesine çıkan ifadeleriyle hukuk içerisinde tabii ki bu kişiye gerekli hesap sorulmalıdır. Avukatlarım da şu anda hukuk dairesinde gereken ne ise bunun hesabını bu şahsa soruyorlar. Olay budur, çünkü edep denen birşey var. Haddini bilmesi lazım ve bu ülkede Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanlığı makamına nasıl konuşulur, nasıl oraya mesajlar verilir onu da öğrenmesi lazım.
CHP’li yerel yönetimlerde yaşananlar
Başından itibaren her zaman temiz belediyecilik ahlaklı belediyecilik gibi şeyleri konuşan bu zat ne yazıkki seçtiği elemanlarına sahip çıkamadığını ortaya koymuş vaziyettedir. Şu anda İstanbul İl Başkanlığını yürüten bayan biliyorsunuz çok ciddi bir cezai durumla karşı karşıyadır. Şu açık ortadadır, Cumhuriyet Halk Partisinin bir defa şirazesi kaybolmuştur. Şirazeden çıkmış bir siyaset anlayışıyla CHP istikametini kaybetmiştir. Bu istikameti toparlaması da bu saatten sonra artık çok çok zordur. Terör örgütleri ile Ankara’dan İstanbul’a dirsek dirseğe, kol kola yürüyen bir CHP ile tanıştık. Millet İttifakı adı altında ne bulursa yanına alıp, burayla bir şeyler oluşturmaya gayret eden CHP, bundan sonraki süreçte de inanıyorum kendisini toparlayamayacaktır.
“Aşı olmam konusunda sıkıntı yok”
Çeşitlilik var, olay sadece Çin değil onun dışında Rusya ile görüşmeler de var. Şahsen benim de aşı olma konusunda sıkıntım söz konusu değil. Burada sağlık söz konusu. Hele hele Covid noktasında ülkemizde tüm vatandaşlarımıza örnek olma anlamında böyle bir adımı atmamız lazım. Temennimiz bir an önce bu tedavi yollarıyla vatandaşlarımızı bu beladan kurtarmak.
Fransa’nın hukuk dışı ‘Karabağ’ kararı
Her şeyden önce MİNSK grubu arabulucu bir kurumdur. Arabulucu olan bir grubun kalkıp da bağlayıcılığı olmayan böyle bir yola tevessül etmiş olması manidardır. Yani Fransa’nın bir defa arabulucu hüviyeti bu saatten itibaren zaten kaybolmuştur. Niye? Sen arabulucusun. Öbür tarafta arabuluculuk yaptığın yerle alakalı kendi meclisinde, bu meclisin devlete bir tavsiye kararıdır aynı zamanda. Fakat Macron tabii Fransa’nın başına beladır. Macron ile Fransa aslında çok çok tehlikeli bir dönemi yaşıyor. Temennim odur ki bir an önce Macron belasından Fransa kurtulsun. Aksi takdirde sarı yeleklilerden kurtulamayacak. Bu sarı yelekliler daha sonra kırmızı yeleklilere dönüşebilir. Böyle bir belayla karşı karşıya. Şu anda kendileri yönetim olarak ne tür bir karar alacaklar, onu da göreceğiz. Nitekim bakanlar içerisinden de zaten şu anda olumsuz karar alanlar var biliyorsunuz.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Fransızlara “Ermenileri bu kadar seviyorlarsa Marsilya’yı Ermenilere versinler.” tavsiyesinde bulundu. Aynı tavsiyede ben de bulunuyorum. Çok seviyorlarsa Marsilya’yı Ermenilere versinler. Olay bu kadar basit. Kaldı ki bu topraklar, Karabağ Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarıdır ve 28 yıldır buralar işgal altında. İşgal altında olduğunu Amerika da kabul ediyor, Rusya da kabul ediyor. Fransa da kabul ediyor idi, şimdi ise farklı yollara tevessül ettiler. Tabii göbeğini bizzat Azeri kardeşlerimiz kendileri kestiler, şu andaki duruma gelindi. Hayırlı olsun diyoruz. Salı günü nasip olursa ben de oradaki törenlere eşimle birlikte katılacağım.