Kene kabusu geri geldi

Uzmanlar, eskiye nazaran dışarıda açık alanlarda aktivitelerin yapıldığın bu günlerde, özellikle kırsala yoğunluğun artmasıyla birlikte karşılaşılabilecek kene ısırmasına karşı uyardı.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, son günlerde artan kene ısırmalarına karşı uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

Kene ısırması belirtileri nelerdir?

Kene ısırması belirtilerinin; ateş, üşüme-titreme, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, fotofobi, yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve hastalık ilerlerse uyuma hali olduğunu belirten Özgüneş, tavşanların Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Virüsü (KKKAV) ile en çok bağlantılı hayvanlar olduğunu belirtti.

Tavşanlar, virüs için iyi bir çoğaltıcı konak

Tavşanların, virüs için iyi bir çoğaltıcı konak olduklarına dikkat çeken Özgüneş, “Kirpi ve sincap da virüs için iyi bir çoğaltıcı konaktır, fakat onların popülasyon yoğunluğu düşüktür. Virüsün çoğalmasında, kargalar hariç kuşların rolü yoktur. Kargalar, keneler için önemli bir konaktırlar.” diye ekledi.

Bu virüsün bulaşmasında evcil hayvanların rolünün doğrudan ilgilerinin olmadığına dikkat çeken Özgüneş, “Fakat kanlarında virüsü bulundurdukları dönemde potansiyel bulaştırma kaynaklarıdır. Evcil hayvanlar, riskli bölgelerin belirlenmesinde yardımcı olabilirler. Bir bölgede evcil hayvanların serum testleri KKKAV için pozitif ise, o bölge riskli kabul edilir.” ifadelerini kullandı.

Kene hareketlerinin sıcak iklimde arttığını hatırlatan Özgüneş, Haziran-Temmuz aylarında olgu sayısının en fazla olduğunu, olguların çoğunun ilkbahar ve sonbaharda görüldüğü bilgisine yer verdi.

Özgüneş, risk gruplarını ise şöyle sıraladı: “Endemik bölgede yaşayanlar, ziyaretçiler, tatile gidenler, çiftçiler, hayvancılık yapanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, veteriner hekimler, sağlık personeli, laboratuvar çalışanları ve hasta yakınları risk gruplarını oluşturur.”

Virüsün kuluçka süresinin kene tutunmasından sonra 1-3, en fazla 9 gün olduğunu söyleyen Özgüneş, diğer yollardan bulaşma olmuş ise de 5-13 gün olabileceğini belirtti.

Korunma yöntemleri nelerdir?

Özgüneş, virüsten korunma yöntemlerini ise şöyle sıraladı:

“Evcil hayvanların ilaçlanması, hayvanlarda kene kontrolü yapılması, çiftçi eğitimi, risk haritalarının oluşturulması gerekir. Ama en önemlisi kişisel korunmadır. Riskli bölgelerde veya kırsal kesimde bulunmak zorunda kalan kişilerin pantolonlarının paçalarını çorap içine sokması çok etkili bir yöntemdir. Ayrıca çiftçilerin, kırsal kesimde çalışan, dolaşan veya piknik yapanların evlerine döndüklerinde ilk yapacakları iş, soyunmak suretiyle vücutlarında kene kontrolü yapmak olmalıdır. Çünkü keneler uyuşturucu bir madde salgıladıkları için tutundukları deride ağrı oluşturmazlar ve zaman o kişinin aleyhine işler. Kene görüldüğü zaman, keneyi kırmak çok tehlikeli bir davranıştır. Keneyi kırmak da, bulaşmasına neden olan faktörlerdendir.”

KKKAV’nın, çok bulaşıcı olduğu için evrensel korunma ve temas izolasyon önlemlerinin alınması gerektiğini kaydeden Özgüneş, bu hastalığa yakalananlar için destek tedavisi, ilaç ve yoğun bakım tedavisinin yapıldığını ifade etti.

İLKHA

Bu Haberi Paylaşın