FETÖ ile mücadele milli bir meseledir

15 Temmuz Derneği tarafından düzenlenen programda konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, FETÖ ile mücadelenin AK Parti meselesi değil, milli bir mesele olduğunu söyledi.

15 Temmuz hain darbe girişiminin 5’inci yıl dönümü münasebetiyle Hafıza 15 Temmuz Müzesi’nde düzenlenen ‘Hafızanda Ne Var? Harbi Konuşmalar’ programına katılan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Hafıza olmadan muhafazanın olamayacağını ifade etti.

“Darbeler nerede yaşandıysa o ülkeyi geriletmiştir”

Darbeci zihniyetin tarih boyunca darbeye zemin oluşturmak için kaos, kavga, iç savaş gibi enstrümanları kullandığına dikkat çeken Kalın, “Zemini hazırladıktan sonra bakın darbe geldi çatışmalar sona erdi, düzen nizam geldi derler ama bu kurgudur. Darbeleri meşrulaştırmak için hazırlanmış mizansenlerdir. İşin gerçeği bütün darbeler ve darbe girişimleri o ülkeyi hep geriletmiştir. Aynı şey Türkiye Cumhuriyeti’nde de olmuştur. Bunun tek istinsası 15 Temmuz’dur. Hain kalkışmayı milletin durdurmasıyla birlikte bırakın gerilemeyi bir bilinç zıplaması yaşanmış ve milletimiz hem bugünü hem de geçmişi farklı bir şekilde okumaya başlamıştır.” dedi.

FETÖ 15 Temmuz öncesi terörle mücadeleyi sabote etti

Kalın, “15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cülerin devletten temizlenme sürecinde Türkiye’nin askeriye, güvenlik, emniyet ve yargı anlamında zaafa uğrayacağına dair pek çok söylemin FETÖ’cüler ya da darbeden medet umanlar tarafından yayıldı. Ancak bunun tam tersi oldu. Bu tasfiyeyle birlikte TSK, emniyet, jandarma, yargı ve aklınıza ne geliyorsa bütün birimler ve kurumlar yepyeni bir ruhla ayağa kalktılar. Türkiye’nin 15 Temmuz öncesinde terörle mücadelesinin FETÖ’cüler tarafından sabote edildi. Şimdi daha iyi anlıyoruz. Biz bile geriye dönüp baktığımızda özellikle Cumhurbaşkanımızın verdiği emirlerin, özellikle PKK ve DEAŞ konusunda, Suriye’deki mücadele konusunda ve diğer alanlarda neden yerine getirilmediğini, hatta bunları yapmamak suretiyle ‘Türkiye’nin adeta DEAŞ’a destek veriyor’ gibi bir havanın nasıl yaratıldığını gördük. Belki bunlar bir gün daha detaylı anlatılıp yazılacak. Türkiye 15 Temmuz’dan sonra her alanda büyük bir sıçrama yaptı. Çünkü bu FETÖ urundan kurtulması gerekiyordu.” diye konuştu.

15 Temmuz’dan sonra ilk kez sivil siyasetin itibarı arttı

Darbeci zihniyetin tarih boyunca sivil siyaseti kendine rakip görerek itibarsızlaştırdığına dikkat çeken Kalın, “15 Temmuz direnişinin bu algıyı değiştirdi. 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra yaşanan en önemli kırılmalardan bir tanesi sivil siyasetin Tayyip Erdoğan liderliğinde daha fazla itibar kazanması oldu. Çünkü Cumhurbaşkanımız iktidara geldiği andan itibaren o gece söylediği cümleyi fiilen hep söyledi. Ben halkın iradesinin üzerinde bir irade tanımıyorum. AK Parti siyasetinin, Tayyip Erdoğan siyasetinin belki de en önemli inancı, ilkesi hep bu oldu. 15 Temmuz’da sokağa dökülenlerin ve canını siper edenlerin de amacının herhangi bir devlet kurumunu savunmak değil iradesine sahip çıkmak oldu.” şeklinde konuştu.

FETÖ’ye karşı yurt içinde ve yurt dışında kararlı bir mücadele verildiğini ve mücadelenin devam edeceğini vurgulayan Kalın, son olarak şu ifadeleri kullandı:

“Dünyanın hiç bir yerinin onlar için güvenli olmadığını anladılar ve anlamaya devam edecekler. Çünkü bu ülkeye ihanet eden, bu ülkenin kötülüğü için her türlü kirli ittifakın içinde yer alan, kimliği iddiası ismi ne olursa olsun ne Türkiye Cumhuriyeti topraklarında ne de devletimizin elinin uzandığı yerlerde kendilerini güvende hissetmesi bundan sonra mümkün olmayacak. Bunu çok iyi kavramaları lazım. Bu millet sağcısıyla, solcusuyla, kürdüyle, türküyle, köylüsüyle kentlisiyle bunlara geçit vermemiştir ve vermeyecektir. Bu Ak Parti meselesi değil, milli bir meseledir. Bunlar ülkemizin ortak düşmanlarıdır. Bunu da istedikleri gibi allayıp pullayıp değişik propagandayla anlatmaya kalkışsınlar. Bu milletin buna inanması kabul etmesi mümkün değil, o devirler kapandı.”

Bu Haberi Paylaşın